4.Gün
Güzel bir kahvaltı sonrasında, Batum'a kadar görüş mesafesi olan Saime Tepesine araç ile geçtik. Dün gerçekleştirdiğimiz yürüyüş rotalarımızı da görebildiğimiz tepeden, Türkiye tarafındaki yayları görebildiğimiz gibi Gürcistan tarafındaki yaylalar da ayaklarımızın altında idi. Özçekimlerimizi ve 2015 KHBAG takvimi için fotoğraflarımızı çekerken, yaylalarda bulunan yerel halkın da gelmesi ile bir anda tepe şenlik alanına döndü.
Güzel bir kahvaltı sonrasında, Batum'a kadar görüş mesafesi olan Saime Tepesine araç ile geçtik. Dün gerçekleştirdiğimiz yürüyüş rotalarımızı da görebildiğimiz tepeden, Türkiye tarafındaki yayları görebildiğimiz gibi Gürcistan tarafındaki yaylalar da ayaklarımızın altında idi. Özçekimlerimizi ve 2015 KHBAG takvimi için fotoğraflarımızı çekerken, yaylalarda bulunan yerel halkın da gelmesi ile bir anda tepe şenlik alanına döndü.
Hep birlikte bayramlaştıktan ve horonlarımızı vurduktan sonra, yürüyüş
temposuyla 15 dakika uzaklıkta bulunan Naçadirev gölüne doğru yola çıktık.
KHBAG'ın cesaretli üyeleri Ayşe, Esra,
Özlem, Murat ve Patron suyun soğukluğuna aldırmadan çığlıklar ve alkışlar
arasında buz gibi suda yüzmeye başladılar. Suya girenlerden Patron haricinde
herkes, çok uzun süre dayanamayıp, kendini dışarı attı. Patron ise olimpik
yüzme havuzundaymış gibi bir eda ile keyfini çıkardı doğrusu...
Dağların arasında kısa bir araç yolculuğu sonrasında, öğlen yemeğini yiyeceğimiz Fındık Yaylasına doğru tekrar yürüyüşümüze başladık. Karşı dağın eteklerinde, uzun zamandır kullanılmayan Lodivage mezrasını görebiliyorduk. Fındık Yayla’sına varmadan hemen önce, tadı hala damağımda kalan Yaban Mersini molası vermeyi de ihmal etmedik. Yaylaya vardığımızda tadına doyum olmayan örgü peyniri ve kaymağı başta olmak üzere eşsiz bir öğle yemeğinin ardından, manzaranın ve güneşin tadını çıkarmak için çimlere attık kendimizi.
Daha sonra Efeler köyünde
konaklayacağımız Dedaena pansiyonumuza geldik. Üst katı restaurant alt katı ise
mükemmel bir manzaraya karşı çayınızla muhabbet edeceğiniz sedirleri olan başka
bir ahşap yapıya akşam yemeğimizi yemeye geçtik. Yemek sonrasında araç ile
Kayalar Köyü’ne geçtik. Burada Osman’ın dedesinin evinin balkonunda sohbetimizi
ettikten sonra, Efeler Köyü’ne doğru gece yürüyüşü gerçekleştirdik. Zifiri
karanlık köy yolunda birbirini korkutmamak olmazdı. Ama tuzak kuranlar mı,
yoksa tuzağa düşürülmek istenenler mi zararlı çıktı, orasının gizemi bizde
saklı kalsın :)
5.Gün
Kahvaltımız sonrasında Efeler köyünde Maral şelalesine doğru aracımız ile Karadeniz şarkıları eşliğinde giderken, karşımıza 1200 yıllık kemer köprü çıktı. Hala dimdik ve gururla ayakta durmayı başaran bu köprüyü hayranlıkla seyrettikten sonra, İremit Köyünde bulunan 1800’lü yıllardan kalma ahşap ve kök boyası işçiliğinin en güzel örneklerini günümüze kadar saklamayı başaran Camili Camii’ne uğradık. Her bir santimetrekaresini zihnimize kazıdıktan sonra yolumuza devam ettik.
Yaklaşık 65 metre yükseklikten tek
kırım olarak düşen Maral şelalesine ulaşmak için bir yerden sonra aracımızdan
indik, ladin ve kayın ağaçları arasındaki patika yolu takip ederek şelaleyi
yukarıdan gören, isterseniz taze mısır ve çay yudumlayarak manzaranın tadını
çıkarabileceğiniz güzel bir terasa ulaştık. Fakat şelalenin düştüğü noktada
küçük bir göletin oluştuğunu ve burada yüzülebildiğini görünce, bir an önce
serinlemek için yolumuza devam edip, ahşap basamaklar ve merdivenler yardımıyla
dik bir patikadan dalların yardımı ile kelebeklerle birlikte uçarak indik. Kısa
bir süre sonra herkes yukarıdan kurşun gibi düşen suyun tadını çıkarmaya
başlamıştı bile…
Şelalenin keyfini çıkardıktan sonra Maral Köyü’nde
bulunan Greenroof otelinde yöresel yemeklerden oluşan öğle yemeğimizi yiyip,
akşam konaklayacağımız Efeler Köyü’ne doğru tekrar yola koyulduk. Fakat Osman
yol üzerinde bir sürpriz yapıp arabayı durdurdu ve Efeler Deresinde yüzme
molası verdi. Şelalenin suyundan daha sıcak olan derenin tadını sonuna kadar
çıkardıktan sonra, Efeler Köyü’nde konaklayacağımız yere doğru yürümeye
başladık. Güzel bir akşam yemeği ve sohbet sonrasında günü sonlandırdık.
Yazı ve Fotoğrafların Her Hakkı Volkan EKİNCİ ve KHBAG'a aittir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder