31 Ocak 2014 Cuma

Meraklı mısınız ? ... Öyleyse ÖzgürCE Dalın !

Meraklı mısınız ? ... Öyleyse Dalın !



Şimdi nereden başlayayım nereden anlatayım bir anda bilemedim.. çünkü dalış için arkadaslarımın “Özgür artık dal” dedikleri zaman 2009 yılına, benim gerçekten dalışa başladığım zaman var o da 2012 yılına denk geliyor.. :)


İnsanın hayatında bir dönem anlam veremediği bir sürü şey olurken, maalesef bir başka konuya dikkatini vermesi çok kolay olmuyor. Sanırım bu durumu herkes bir kez bile olsa deneyimlemiştir. İşte bu dönemlerden birinde ardaşlarım “Özgür artık dal” demesi ile ben de uyandım. Uyandım ama o sıcacık yataktan yorganı üstümden atıp ayaklanmak 2 senemi aldı ... almayaydı iyidi !

30 Ocak 2014 Perşembe

Niksar'ın Fidanları Koyverin Gidenleri

Niksar'ın Fidanları Koyverin Gidenleri 

Doğa Araştırmaları Sporları ve Kurtarma Derneği (DASK) her yıl “Doğada Görüntü Avcılığı Yarışması” düzenliyor. Geçen seneki  Samsun Vezirköprü’de, ondan bir önceki yıl İğneada’da yapılmıştı. Bu sene ise 16-19 Mayıs 2013 tarihleri arasında Tokat’ın ilçesi Niksar’da yapıldı. 

Karslı fotoğraf sanatçısı A. Kadir Ekinci ile tanışmamış, sohbet etmemiş olsaydım, bu seneki DOGAY’a katılmayı aklımdan bile geçirmezdim. Kadir Ekinci’ye, AFSAD’da bir sohbet sırasında, Kars’tan sonra Türkiye’de en çok beğendiği yerin neresi olduğunu sormuştum. O da hiç tereddütsüz, “Tokat” demişti.  O sırada ortada DOGAY mogay yoktu. Sonra bir de baktım, bu seneki DOGAY Tokat’ın ilçesi Niksar’da. Üstelik, aksiyon sever dostlarımın çoğu da orada olacak ! 
Ben durur muyum ? Tabi ki durmam. 17 Mayıs Cuma akşamı iş çıkışı üç araba Ankara’dan Niksar’a doğru yola çıktık.

29 Ocak 2014 Çarşamba

8 gezgin Kaş’ta 4 gün geçirirse ne yapar?

8 gezgin Kaş’ta 4 gün geçirirse ne yapar?



29 Ekim Salı’ysa, bir gün de izin alıp, “ohooo 4 gün tatil yaparız” nidaları, yerini “iyi de nereye gitsek”lere bırakınca grup kendi içinde bölüne bölüne çoğalmaya başlamıştı. Safranbolu-Yenice kombini yaparız diyerek bir konakta yer ayırtanlar, Likya yoluna trekking’e gidenler, yav ben alamadım pazartesi iznimi gelemiycem diyenlerin yanısıra, sessiz bir azınlık “Kaş” deyiverince işin adı hepimiz için kondu. Meğer Kaş’a gidesimiz varmış bizim  :)

26 Ocak 2014 Pazar

Frig Yolu Fotoğraf ve Doğa Yürüyüşü

Frig Yolu Fotoğraf ve Doğa Yürüyüşü

Güneşi yakalamak



Gecenin karanlığında vardık Yazılı Kaya köyüne. Yağmur yağacak, fotoğraf makinalarımızı bile çantalarımızdan çıkaramayacağız endişesiyle gelmiştik. Gecenin karanlığında otobüsten inip de pırıl pırıl yıldızlar ile dolu gökyüzünü görünce, birer küçük gülümseme kondu hepimizin yüzüne.


Otobüsteki kısa bir uykudan sonra gün ağarmaya başlamıştı ki inip havayı kokladık hep birlikte. Doğmakta olan güneşi, ötüşen kuşları rahatsız etmemek için fısıltıyla konuşuyordu herkes ya da bana öyle geliyordu. Gürültü olunca her şey uyanacak ve büyülü güzellik kaybolacakmış gibiydi. Fotoğraf makinalarını boynumuza asıp sessizce keşfe çıktık. Köyün girişinin tersi istikametteki sis bulutu bizi o tarafa yönlendiriyordu.

Madonna Di Campiglio

Madonna Di Campiglio


1993 senesinde Uludağ’dayım. Kayakları ayağıma ilk taktığım zaman. Kaymayı öğrendiğim ilk anlar. Kulağımda hep ‘kaymak uçmaya en yakın his’ küpesi sallanmakta. Özgürlüğüme özgürlük katma arayışında bir pırlantaya rastlamış olmanın paha biçilemez heyecanı. O kıyafetleri giyerken ve kayakların yerine oturmasında o ilk mekanizma sesini duyan ben, sanırsınız ki F-16’nın kokpitine yerleşiyorum. Daha kaymaya başlamadan zaten aklım bir karış havalanmış. Kıyafetler, tamam! Ayakkabılar, tamam! Mekanizma sesi, tamam! ve şimdi sıra en havalı harekette, gözlüğün yavaş yavaş gözlerin önüne indirilmesi ve batonları tutmak, tamam! kalkış için hazırım.  İşte! Bütün bu hazırlıkları unutturan, bembeyaz bir sonsuzluğun içinde kalkış sonrası kendiniz ile baş başa olduğunuz, kafanızı sağa veya sola doğru çok hafif çevirdiğinizde kayağın kar içinde gidiş sesine eşlik eden rüzgârın sizi havalandırma hissi. Uçuyoruz!

24 Ocak 2014 Cuma

Kaptanın Seyir Defteri - 2

Kaptanın Seyir Defteri  - 12 Ekim 2013
Rüzgar sancak tarafından esiyor
Deniz sıcaklığı 27.8º
Rota Katrancık adası

15:45 İskeleden ayrıldık
Tonozu çeken Sinan Kaptan
Sancak halatını çözen Ayşe Kaptan
İskele halatını çözen Yelda Kaptan
Ama asıl kaptan Özgür Kaptan
İlk fotoları çeken Didem Miço
Bunu yazan tosun da, Sertaç Miço

15:48 4 kaptan, 2 miço yola çıktı…

23 Ocak 2014 Perşembe

Kaçkar Masalı



Yazı, Video ve Fotoğrafların Her Hakkı  Sertaç Çağlarca ve K.H.B.A.G. na aittir.

Yaşasın Bağzı Şeyler

Aladağlar - Lahitkaya Zirvemiz


"Olmaz olmaz deme hiç, olmaz olmaz sevgilim. Hayat neler gösterir belli olmaz sevgilim" diye bir şarkı vardır hani. Hakkaten de "olmaz olmaz" dememek gerekiyormuş. Yıllardır günübirlik doğa yürüyüşlerine katılırım. Bu yürüyüşlere katılan arkadaşlar çoğunlukla dağcılıkla da ilgilidirler. Dağda yürümek, zirve yapmak, dağda çadırlı kamp kurmak filan benim için "bilim kurgu" tadında hadiseler idi. Çok çok dağcılık filmleri izlemiş, dağcı arkadaşlarımın fotoğraflarına bakmakla yetinmişimdir.

SEYİR DEFTERİ

Efendiiiiim ne zamandır isteyip de ertelediğim şeylerden biri de, amatör denizci belgesi almaktı yani yelkenli bir tekneyi kullanmayı öğrenmek. Şubat ayında, bir pazar sabahı trekkinge giderken, otobüste, Yelda dedi ki "Sinan ve ben kaptanlık kursuna başlıyoruz." Nerede, ne zaman, nasıl demeye kalmadan, pazartesi akşam ben de onlarla beraber kurstaydım. Yalnız ben devam edemedim iş güç yüzünden. Onlar belgelerini aldılar. 23 Nisan tatilinde de Özgür'le beraber eğitime çıkmaya karar verdiler. Sağolsunlar, kursa gitmediğim, belge almadığım halde, beni de dahil ettiler eğitim programlarına. Onlar mektepli, ben alaylı olarak tekneye adımımızı attık. Kiraladığımız tekne, küçücük minnacık, yaklaşık 8 metre boyunda (denizcilikte metre değil de feet kullanılıyor ama şimdi hesaplayamadım 8 metre kaç feet eder),  yekeli, sevimli mi sevimli bir tekneydi. 

 
 Sinan'ın arabasıyla cuma gecesi yola koyulduk.

22 Ocak 2014 Çarşamba

Biz Kimiz ?



Günübirlik doğa yürüyüşlerinde yolları kesişmiş olan, farklı şehirlerde doğmuş, büyümüş, farklı okullarda okumuş, farklı işlerde çalışan kızlı erkekli bireyleriz. Ortak noktalarımız, seyahat etmeyi, spor yapmayı, yemeyi içmeyi seviyor olmamız. Yeniliklere açığız ve çabuk dolduruşa geliyoruz. =) Hayatın tekrarının olmadığının farkındayız. Bunun için her anımızın keyfini çıkarmaya bakıyoruz. Baki kalan bu kubbede, kendimizce hoş sedalar bırakmaya çalışıyoruz. Güzel anlar biriktirmek istiyoruz. Bu blogda gezdiğimiz, gördüğümüz yerlerden fotoğraflar, anılar, oralara dair öneriler, ipuçları bulacaksınız. Ya da izlediğimiz konserler, filmler, okuduğumuz kitaplar hakkındaki görüşlerimiz, yorumlarımızı. Bağzı şeyler paylaşıldıkça anlamlanır, çoğalır, güzelleşir dedik, böyle bir blog oluşturmaya karar verdik. Biz buradaki aksiyonları yaparken çok keyif alıyoruz. Umarız, siz de okurken keyif alırsınız. 

K.H.B.A.G.

yeni dünyalara başlayacak yolculuklara bu blogadan girilir...


K.H.B.A.G. 

Burası Farklı Boyutta Gezginlerin Bir Dünya Alemi